Tarihin En Sıcak 2. Yılı: 2020

Birleşmiş Milletler'e bağlı Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO)'ne göre, 2020 yılı bugüne kadar kaydedilen en sıcak 2. yıl olma yolunda.

Tarihin En Sıcak 2. Yılı: 2020

Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) tarafından hazırlanan Küresel İklimin Durumu 2020 yıllık raporuna göre, dünyanın ısınıyor, aşırı kuraklık daha sıklıkla meydana geliyor, büyük kasırgalar oluşuyor, buzullar eriyor, aşırı yağışlar ve seller ile aşırı sıcak dalgaları oluşuyor.

Hava sıcaklığı kayıtları 1850 yılından bu yana tutuluyor ve 2016 yılından bu yana sıcaklık rekorları kırılıyor. 2016 yılı El Nino kasırgası ile başlamış ve okyanuslarda artan su sıcaklığı, küresel sıcaklıkların da artmasına neden olmuştu, hatta bu nedenle 2016 yılı bugüne kadar kaydedilen en sıcak yıl oldu ve geçen 4 yıla rağmen yüksek sıcaklıklar devam ediyor. 2019 yılı ile 2020 yılı da en sıcak yıllar sıralamasında en üstte yer alıyor. Buna göre son 5 yıldaki 3 yıl, kaydedilen en sıcak 3 yıl olmuş durumda.

Sibiryada bu yıl sıcaklıklar ortalamanın 5 derece üzerinde seyrediyor ve bu da permafrost tabakanın çözülmesine neden oluyor. Yaksutsk'da Haziran sonunda sıcaklıklar 38 dereceye kadar yükseldi ve bu sıcaklık Kuzey Kutup dairesinde şimdiye kadar kaydedilen en yüksek sıcaklık oldu.

Amazonlar ve Avustralya başta olmak üzere, Sibirya'da, ABD'de çıkan yangınlar büyük orman alanları yok etmekle kalmadı, oluşturmuş olduğu dumanlar da atmosfer tabakasında kalıcı değişikliklere yol açtı.

Grönland ve Antartika'da buzul erimesi rekor seviyelere ulaştı. Okyanuslarda su yükselmesiyle birlikte sıcak ve soğuk su akıntıları da değişmiş durumda. Bu durum bazı yerlerde yeni fırtınalar yaşanmasına neden olurken bazı yerlerde ise kuraklığa neden olmakta. Atlantık bu yıl 17 kasırga ile rekor kırmış durumda, Güney Amerika ise kuraklık tehdidi altında.

Hava sıcaklıklarının değişmesi jet rüzgarlarını da etkiliyor ve bu nedenle Akdeniz çevresinde de iklim değişiklikleri yaşanıyor, ülkemiz gibi bütün Balkanlar en kurak yıllarını yaşıyor.

1,5 derece nedir?

İnsanlar, dünyanın, sanayi öncesi döneme göre yaklaşık 1,0ºC ısınmasına sebep oldu. Küresel ısınma şimdiden, kuraklık ve seller gibi aşırı hava olayları, deniz seviyesinde yükselme ve Arktik denizinin erimesi olarak etkilerini göstermeye başladı. Seragazı emisyonları mevcut şekilde devam ederse, küresel ısınma 2030 ile 2052 yılları arasında 1,5ºC sınırını geçecek.

1,5ºC sınırı, sürdürülebilir kalkınma ve yoksulluğu önleme için kritik öneme sahip. Küresel ısınmayı 1,5ºC ile sınırlandırmak, ekolojik sistemler ve yaşam alanları üzerindeki birçok kalıcı etkinin önlemesi anlamına geliyor. Bu sınırı geçmemek için küresel emisyonları 2030 yılında 2010 yılına göre yüzde 45 azaltmak ve 2050 yılında net sıfır emisyona ulaşmak gerekiyor. Bu yüzden, tarım, enerji, sanayi, bina, ulaşım ve şehirlerde “hızlı ve geniş kapsamlı” dönüşümler gerekiyor.

Şu anda Paris Anlaşması kapsamında verilen taahhütler, küresel ısınmayı 1,5°C’de sınırlandırmaya yetmiyor. Ülkelerin, en kısa zamanda taahhütlerini yenilemesi gerekiyor.

Güncelleme Tarihi: 06 Aralık 2020, 11:05

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER