Tuz Gölü Raporu

Tuz Gölü Özel Çevre Koruma Bölgesine Ait Çevre Düzeni Planı ve Nazım İmar Planı Raporu, Tuz Gölü'nün büyük tehdit altında olduğunu ortaya koydu.

Tuz Gölü Raporu

Tuz Gölü Özel Çevre Koruma Bölgesine ait 1/50.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında hazırlanan değişiklikler ile Tuz Gölü Özel Çevre Koruma Bölgesi, Aksaray İli ve Ankara İli Şereflikoçhisar İlçesine ilişkin 1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planı 1 nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 109. Maddesi uyarınca Bakanlık Makamının 12.11.2020 tarih ve 241428 sayılı Olurları onaylanmış olup, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Tabiat Varlıklarını Koruma Şubesi ilan panosunda 16.12.2020 tarihinden itibaren bir ay süreyle askıya çıkarıldı.

Planlarla birlikte 200 sayfalık Tuz Gölü Özel Çevre Koruma Bölgesine Ait 1/50000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliği, Aksaray ve Ankara İllerine Ait 1/25000 Ölçekli Nazım İmar Planı Araştırma Ve Açıklama Raporu'da ilan edildi. Aşağıdaki veriler ve bilgiler bu rapordan kısa alıntılardır.

Tuz Gölü Özel Çevre Koruma Bölgesi, İç Anadolu Bölgesinde, Türkiye’nin en büyük havzalarından olan Konya Kapalı Havzasında, Ankara-Konya-Aksaray il sınırlarının kesiştiği bölgede yer almaktadır. Özel Çevre Koruma Bölgesi, büyüklük açısından Van Gölünden sonra Türkiye’nin ikinci büyük gölü olan Tuz Gölü ile çevresindeki irili ufaklı gölleri de kapsayan yaklaşık 7.414 km² alandan oluşmaktadır. Bölgenin ve Tuz Gölü'nün ana beslenme alanı Torosların kuzey bölgeleridir. 

Yağış Miktarı

Tuz Gölü çevresinde 34 yıllık gözlem boyunca yıllık ortalama yağış değerler yıllık ortalama yağış miktarının 32 cm olduğu görülmektedir ancak bölgelere göre değişmekle birlikte son 5–10 yıl içinde yağış miktarında %40–80 arasında azalma tespit edilmiştir. Yağışın azalması, tarımsal üretimi ve üretim koşullarını doğrudan ve olumsuz etkilemekte, kaynakların sürdürülebilir kullanımı ve yönetimi açısından yer altı su kaynaklarının giderek azalması gibi doğrudan ve dolaylı olumsuz sonuçlar doğurmaktadır.

Ekolojik Yapı

Tuz Gölü ve yakınındaki birbirleriyle ilişkili küçük göller olan Akgöl, Bolluk Gölü, Düden Gölü ve Tersakan Gölü, kuş varlığı açısından Türkiye’deki önemli sulak alanlardan birisidir. Bu bölge, uluslararası kriterlere göre uluslararası öneme sahip 81 sulak alandan A Sınıfı Sulak Alan kategorisindeki 18 sulak alan içerisinde yer almaktadır. Bölge barındırdığı kuş türlerince zengin bir alan olup özellikle kışın yağışlarla birlikte artan su miktarı, pek çok sucul kuş türüne geniş yaşam alanı sunmaktadır.

Bölgede çok sayıda ördek, patka, kaz vb. türler bulunmaktadır. Angıt, Suna, Bataklık Kırlangıcı, Kılıçgaga ve Flamingo bölgede kuluçkaya yatan ve yoğunlaşan kuş türlerinden bazılarıdır. Bunun yanında Tuz Gölü ve çevresi, Türkiye’nin Önemli Doğa Alanları kriterlerine göre “Alanın büyük bir bölümü geçtiğimiz 10 yıl içerisinde ciddi ve geriye dönüşü olmayan zararlar görmüş veya küçük ama önemli bir bölümü geri dönüşsüz kaybedilmiş alanlar” grubunda olup çok acil önlem alınması gereken alanlardan biridir. Tuz Gölü, yoğunlaşan türleri ve nesli tehlike altında olan endemikleri içermesi nedeniyle “Sıfır Yok Oluş Alanı” olarak kabul edilmektedir.

Tuz Gölü'nü Tehdit Eden Çevre Sorunları

1-Yeraltı Sularının Azalması

İlk tehdit, yer altı sularının azalmasıdır. Yağışlarla yeryüzüne inen suların bir kısmı akışa geçmekte, bir kısmı buharlaşmakta, bir kısmı bitkiler tarafından tutulmakta ve bir kısmı ise toprağa sızmaktadır. Toprağa, daha sonra yer altına sızan yuların geçirimsiz bir tabaka üzerinde birikmesi, yer altı sularını oluşturmaktadır. Yer altı suları, göl ve akarsuların beslenmesi açısından önemlidir. Tuz Gölü ve çevresi Yer altı suları bakımından zaten fakir durumda olup, azalan yağışlar yer altı sularının daha da azalmasına neden oluyor.

Tuz Gölü ve çevresi için hayati önem taşıyan yer altı sularının bulunduğu Konya Kapalı Havzası’ndaki yer altı sularında son 33 yılda ortalama 14 m azalma meydana geldiği tespit edilmiştir. Bölgede gözlenen bu değişimlerde iklim, jeolojik, hidrojeolojik, bölgenin tarım yapısı gibi birçok faktör etkilidir. 

2- Obrukların Çoğalması

Obruklar; keskin köşeli, baca veya kuyu şeklindeki derinliği 250-300 metreyi bulabilen çukurluklardır. Bölgenin kapalı havza olması, su kaynakları bakımından fakir olması, iklimin genel itibari ile kurak geçmesi, aşırı ve bilinçsiz su tüketimi, kaçak kuyuların fazla olması gibi faktörler Tuz Gölü ve çevresindeki yer altı sularını azalmakta, bu da obruk oluşumlarını tetiklemektedir.

3- Hidrolojik Değişimler

Dolayısıyla Tuz Gölü ve çevresinin en önemli su kaynakları; bölgenin aldığı yağış ve bölgedeki diğer akarsulardır. Bölgede yağış miktarı her geçen yıl daha da azalmaktadır. Bu durum, Tuz Gölü ve çevresindeki hidrolojik yapıyı olumsuz etkilemektedir. Yağış miktarının azalmasının yanı sıra gölü besleyen yüzey sularına baraj yapılması, yer altı sularının aşırı ve bilinçsizce tüketilmesi gibi etkenler Tuz Gölü’ndeki su seviyesini azaltmakta ve gölü kurutmaktadır. WWF-Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın 2010 yılında hazırladığı rapora göre, 40 yıl önce 260.000 hektarlık bir araziye yayılan Tuz Gölü, günümüzde 130.000 hektar civarında bir alanı kaplamaktadır. Dolayısıyla, 40 yıl içinde göl alanı %50 daralmış, gölün su seviyesi ise son 20 yılda 1 metreye yakın azalmıştır.

4- Kaçak Kuyular

Kaçak kuyular, bir bölgenin yer altı su kaynaklarının sürdürülebilir kullanılmasını olumsuz etkilemekte ve yer altı sularının kurumasına, bölgenin kuraklaşmasına neden olmaktadır. Bu döngüden hareketle, Tuz Gölü ve çevresinde sayıları bir hayli fazla olan kaçak kuyular, bölgeye yönelik risk faktörleri arasında yer almaktadır. Konya Kapalı Havza sınırları içerisinde 27.000 adet belgeli ve yaklaşık 66.000 adet kaçak olmak üzere toplam 93.000 adet kuyunun olduğu tahmin edilmektedir. Tuz Gölü Alt Havzasında yani daha yakın bölgede ise 28 bin su kuyusu bulunmakta olup  11bini belgelidir, yani 17 bin kuyu ise kaçaktır. 

5- Meteorolojik Değişimler

Tuz Gölü’nün yer aldığı İç Anadolu Bölgesi daha çok kuzey batı yönlü rutubetli ve yağışlı hava akımlarına muhtaç ve kurak bir bölge olarak karşımıza çıkmaktadır. Giderek azalan yağış miktarı, sıcaklık ve buharlaşma gibi meteorolojik değişimler, Tuz Gölü ve çevresini, kuraklaşma ve çoraklaşma gibi risklerle karşı karşıya bırakmaktadır. Bu olumsuz meteorolojik değişimler arasında öne çıkan etken, yağış miktarının yıllar geçtikçe daha da azalmasıdır.

6- Su Kirliliği

Tuz Gölü’nü kirleten unsurlar, 4 başlık altında toplanabilir; evsel atıklar ve kanalizasyon suları, sanayi kuruluşlarının atık suları, tarımdan kaynaklanan pestisitler ve madencilik faaliyetlerinden kaynaklanan kirleticilerdir. Konya şehrinin atık suları Tuz Gölüne kadar ulaşmakta, bölgedeki bazı küçük göllerdeki sodyum sülfat üretimi tesislerinin atık suları yine bölgedeki yer altı sularına ve Tuz Gölü'ne karışmaktadır.

7- Tarım Yapısı ve Uygulamaları

Giderek kirlenen ve alanı daralan Tuz Gölü, gelecek açısından tehlike sinyallerini daha sesli bir biçimde çıkarmaya başlamıştır. Kuraklığın etkisi ile gitgide daralan Tuz Gölü’nde tarımsal üretimde sürdürülebilirlik açısından önemli sorunlar ve tehditler söz konusudur. Bölgenin tarım desenine bakıldığında, buğday, arpa, mısır, şeker pancarı, çavdar, ayçiçeği, yonca gibi ürünlerin başı çektiği görülmektedir. Bu ürünlerin yetiştirilmesinde aşırı su kullanımı, bilinçsiz su tüketimi gibi faktörler kaçak kuyu sayısını artırmakta ve yer altı sularının azalmasına neden olmaktadır. Bunun yanında 15 yıllık periyot içerisinde tüm ülke genelinde görülen kuraklık ve iklim değişimleri, havzanın tarım desenlerinde bir dalgalanma ve yer değiştirme yaratmıştır. Tuz Gölü ÖÇKB’de bu değişim, sulu tarım bitkisi olan şekerpancarı üretiminin azalması, nadasa bırakılan arazilerin artması olarak hissedilmiştir

Güncelleme Tarihi: 19 Aralık 2020, 16:15

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER