Freiburg Gezi Rehberi
Biz Freiburg başlangıçlı olarak gerçekleştirdiğimiz gezimizde sırasıyla Heidelberg, Baden-Baden ve Düsseldorf şehirlerini görüp, dönüşümüzü de Düsseldorf Havalimanı'ndan yaptık.
Bu vesileyle eğer Heidelberg gezimize ilişkin yazıya da ulaşmak isterseniz linki TIKLAYINIZ...
Freiburg, Almanya’nın güney batısında, İsviçre, Fransa sınırına yakın konumda bulunan, çevre dostu yönetimiyle adından sık sık söz ettiren, doğa ve tarihin buluştuğu küçük bir kent. Ancak, hem kara ormanlar bölgesinde yer alan konumu, hem de üniversite şehri olması sebebiyle, şehrin yüzölçümü ve nüfusuna oranla sosyal yaşamın oldukça canlı olduğunu belirtelim.
Freiburg’u ziyaret edecekler, kentin konumu itibariyle, Fransa’nın Colmar ve Strazburg şehirlerine de kolaylıkla ulaşabilir ve günübirlik gezilerini bu şehirlere yapabilirler. Otel fiyatlarının nispeten daha uygun olması sebebiyle çevredeki diğer şehirleri gezmek için veya şehre özel araçla yarım saat, toplu taşımayla 1 saatte ulaşılabilir olan Disneyland’ın Almanya versiyonu olan Euro-Park’a gitmek için de Freiburg’ta konaklamayı tercih edebilirsiniz. Yine kara ormanlar bölgesindeki köylere veya Titisee Gölü'ne gitmek için de konaklama sürenizi uzatabilirsiniz. Ancak Freiburg’un yalnızca tarihi kent bölgesini ve şehir merkezindeki fünikülerle ulaşılabilen kara ormanların başlangıç kısmını gezmek istiyorsanız bu takdirde 1 günlük süre size yeterli olacaktır.
Freiburg’a Ulaşım ve Freiburg’dan Diğer Şehirlere Ulaşım
Konumu itibariyle Türkiye'den Freiburg’a ulaşım için en kolay yol Basel – Mulhouse Havalimanı’na uçmak olacaktır. Bu sebeple yazımızda söz konusu havalimanına indikten sonra izlenecek yolu anlatacağız.
Basel – Mulhouse Havalimanı, Fransa, İsviçre ve Almanya sınırında olmakla, bu üç ülkeye de hizmet veren ve konumlandığı bu ülkelere ayrı çıkışları mevcut olan bir havalimanı. Bu havalimanından Freiburg’a gitmek için iki yol var. İlki İsviçre çıkışından belediye otobüsü ile Basel tren istasyonuna ulaşmak ve Basel’den Freiburg’a tren ile gitmek, ikinci ve kolay olan yöntem ise, Fransa/Almanya çıkışını kullanarak, havalimanının hemen dışındaki Flixbus otobüsleriyle Freiburg ana tren istasyonuna ulaşmak olacaktır.
Freiburg’u tanıtacak yazımıza başlamadan önce, Almanya içinde toplu ulaşımla seyahat edecekseniz, bu konuda da tavsiye vermiş olalım. Almanya’ya yapılan turistik gezilerde, şehirlerarası yolculuklarda tren yolunun tercih edilmesi halinde https://www.bahn.de/p/view/index.shtml internet adresinden bilet işlemlerini gerçekleştirebilirsiniz. Ancak Almanya’da tren biletlerinin pek ucuz olduğu söylenemez. Bu sebeple otobüs ile yolculuk etmek, sizin için daha az maliyetli olacaktır. Biz Freiburg’tan Heidelberg’e geçişimizde ve diğer kentlere yaptığımız gezilerimizde, kendisi de Alman firması olan ve ülkemizde Kamil Koç firmasıyla yaptığı işbirliği ile adını duyuran Flixbus’ı tercih ettik. Söz konusu şirketin mobil uygulaması ve https://tr.flixbus.com/ internet adresinde Türkçe internet sitesi de olduğu için seyahat öncesinde bilet işlemlerini kolaylıkla hallettik ve barkodlu biletimizi cep telefonumuza indirdik. Siz de aynı yöntemi uygulayabilirsiniz. Söz konusu firma yalnızca Almanya’da değil, genel olarak Avrupa’nın birçok büyük kentine hizmet verdiğinden, yurtdışı gezilerinizde toplu ulaşım için iyi bir alternatif oluşturacaktır. Diğer firmaları deneyimlemediğimiz için, bu firmalara ait bilgiler gezi yazımızda yer almıyorsa da, söz konusu şirketin dışında başka firmaların da aynı hizmeti verdiğini belirtelim.
Freiburg’da Ulaşım
Yukarıda Freiburg’a nasıl ulaşacağınızı anlattık. Freiburg’da ulaşım hakkında bilmeniz gerekenlere de kısaca değinelim. Öncelikle Freiburg’a kendi aracınızla gelmediyseniz ve yukarıda bildirdiğimiz üzere Flixbus’u tercih ettiyseniz, bu firmanın Freiburg durağı tren garının yanında olduğu için Freiburg’da ineceğiniz durak en nihayetinde tren garı olacak. Gezeceğiniz bölge Freiburg’un eski şehir (altstadt) bölgesi olacağı için, yazımızda tren garından altstadt bölgesine ulaşımı anlatacağız.
Freiburg eski şehir (altstadt) bölgesi ile tren garı arası açıkçası pek uzak bir mesafe değil. Bu sebeple eğer valiz vs. herhangi bir ağırlığınız yoksa, eski şehir bölgesine yürüyerek 10 – 15 dakikada ulaşabilirsiniz. Ancak yürüyecek durumda değilseniz, bu takdirde tren garında, rayların yanında bulunan üst geçide çıktığınızda tramvay duraklarına ulaşacaksınız. Bu duraktan Freiburg Konser Salonu ve otobüs duraklarının da olduğu yöne doğru kalkan 4 numaralı tramvaya (2019 yılı için mevcut durumda) binerseniz bu tramvay sizi birkaç dakikada altstadt bölgesine ulaştıracak. Bu bölgenin ana caddesi olan Kaiser – Joseph Caddesi’nde inerek gezinize katedral (münster) başlangıçlı olarak başlayabilirsiniz. Tramvay için biletinizi durağın yanında bulunan makinelerden temin edebiliyorsunuz. Tramvaya bindiğinizde birçok kişinin bilet basmadığını fark edebilirsiniz. Genel olarak tüm Avrupa’da olduğu gibi burada da yolculara güven ilkesi geçerli. Ancak bu durum hiçbir zaman bilet kontrolü yapılmadığı anlamına gelmiyor. Olası kontrolde biletsiz yolculara para cezası kesiliyor.
Freiburg içinde ulaşım için ayrıca kara ormanların başlangıcı kabul edilen noktaya giden bir de füniküler hattı var. Bu hat hakkındaki bilgiyi ise aşağıda söz konusu geziye ilişkin açıklamada yazacağız.
Freiburg Hakkında Kısa Bilgi
Freiburg çevreci oluşumlar bakımından önemli bir kent ve Alman Yeşiller Hareketi’nin de çıkış yeri. 1970’lerde bu kentte nükleer santral kurulmasına karşı yapılan direnişin kazanımla sonuçlanmasıyla santral yapımı durdurulmuş ve bu direniş Avrupa’da siyasi partiye evrilecek olan çevreci hareketin de başlangıcı sayılmış. Freiburg'da geçmişten günümüze oluşan bu hassasiyetle, çevre dostu yönetim anlayışının tezahürü olarak günümüzde de karbon ayak izinin azaltılmasına yönelik planlamalar yapılıyor ve kentte bisiklet kullanımı teşvik ediliyor. Bir Amsterdam kadar olmasa bile, Freiburg Almanya'nın günlük hayatta bisiklet kullanımının en yaygın olduğu kentlerden biridir diye tahmin ediyorum. Özetle, Freiburg'da yeşile ve doğaya uyum ve saygıyı kentin her tarafında hissedebiliyorsunuz.
Freiburg yukarıda belirttiğimiz üzere çevre dostu bir yönetim anlayışıyla yönetiliyor. Şehrin her alanında söz konusu yönetim şekli hissediliyor olsa da, ekoloji dostu yönetimin özellikle vücut bulduğu nokta ise Vauban semti. Tarihi kent merkezinde olmadığı için çevre dostu kentleşmeye özel bir önem veriyorsanız ve vaktiniz bolsa söz konusu bölgeyi ziyaret etmenizi tavsiye ederiz.
Vauban semti dışında kentin bir diğer gözde semti olan Wiehre semtinden de bahsetmek gerek. Altstadt bölgesinin hemen yanında, Dreisam Nehri’nin diğer tarafında olan, Altstadt’a göre nispeten sessiz sokakları ve 18. yüzyıldan kalma tarihi binaları ile daha ziyade Freiburg’un zenginlerinin oturduğu bir semt burası. Freiburg’un ünlü bächle kanallarını besleyen Dreisam Nehri Wiehre ile eski şehir bölgesini ayırıyor. Eğer bu bölgeyi gezecekseniz, yemek için Gldener Anker isimli restorana uğrayabilirsiniz. Yine bu bölgenin hemen yanında, Dreisam Nehri kenarında yer alan bira bahçesi de olan Wodan Halle isimli mekana gidebir ve burada denk gelirse canlı müzik de dinleyebilirsiniz.
Her ne kadar bu iki bölge hakkında bilgi vermiş olsak da, gezinizin gerçekleşeceği yer asıl olarak Freiburg’un turistik bölgesi olan eski şehir bölgesi yani “altstadt” olacak. Eğer eski şehir bölgesini gezdikten sonra vaktiniz kalırsa öncelikle fünikülerle kara ormanlar bölgesinin başlangıcı olan bölgeyi gezmelisiniz. Bu bölgeleri ziyaret ettikten sonra halen vaktiniz varsa Wiehre ve Vauban bölgelerini gezmenizi öneririz.
FREİBURG TARİHİ KENT BÖLGESİ
Freiburg’un semtleri ve ulaşımı hakkında bu kadar bilginin yeterli olduğunu düşünerek, yazının daha fazla uzamaması ve okunabilir olması bakımından kentin tarihi bölgesini tanıtalım. Ancak önceden belirtelim ki bu tanıtım da size yeterli gelmezse Freiburg için kurumsal tanıtımı https://www.freiburg.de/pb/205243.html internet sitesinden yapılmakla, Freiburg’a ilişkin daha teferruatlı bilgi almak isterseniz söz konusu siteye mutlaka göz atmanızı tavsiye ederiz. Söz konusu sitede örneğin Almanya’nın geçmişindeki kara leke olarak Nazi tarihiyle hesaplaşmanın tezahürü olarak, Freiburg’un Yahudi tarihinden izlere ilişkin gezi rehberi dahi mevcut. İlgilenenler https://www.freiburg.de/pb/site/Freiburg/get/params_E1929168126/1154956/Tour_of_Jewish_Freiburg.pdf internet adresinden söz konusu rehbere ulaşabilirler. Freiburg yönetimi özellikle Yahudi soykırımı konusunda hassasiyet gösteriyor. Bu bakımdan geçmişin tarihin bu acı döneminin unutulmaması için, toplama kampına götürülen ve yaşamını yitiren Yahudilerin adlarının yazılı olduğu bronz levhalar gözaltına alındıkları evleri veya işyerlerinin önündeki kaldırıma çakılmış. Dikkatli bakarsanız, kaldırımlarda bu levhalarla çokça karşılaşacaksınız.
Bächle
Geçmişi 12. yüzyıla dayanan bu şehirde, Dreisam Nehri’nin kentteki “bächle” diye adlandırılan su kanallarını beslediğini söylemiştik. Eski bir sulama sistemi olan Freiburger Bächle'nin ağı da 13. yüzyıldan bu yana şehre hizmet ediyormuş. Gezinizde Freiburg’un tarihi kent merkezinin birçok yerinde “bächle” denilen su kanalcıkları ile karşılaşacaksınız. Bu su kanalcıkları aynı zamanda kentin simgesi gibi. Yolların kenarında yer alan bu küçük kanalcıklar eskiden su ihtiyacını gidermenin yanı sıra, yangın anında müdahale için de kullanılıyorken, bugün tamamen çocukların teknelerini gezdirdikleri bir eğlence yeri ve büyüklerin de serinlemesini sağlayan bir unsur haline gelmiş. Özellikle yaz aylarında su kanallarına ayaklarını sokarak serinleyen kent sakinleri ve yine kanalda küçük teknelerini yüzdüren çocuklar sık karşılaşacağınız tablo olacak. Şehrin simgesi olan bu su kanalcıklarına düşen kişinin bir daha Freiburg’a geleceği veya Freiburg’lu biriyle evleneceğine dair şehir efsanesi de bulunuyormuş.
Tor Almancada kapı anlamına geliyor ve şehrin Martinstor, Schwabentor ve Breisachertor olmak üzere, geçmişten günümüze kalan tarihi 3 giriş kapısı mevcut. Bunlardan ilk ikisi kule biçimindeki kapılar olduğu için kolaylıkla fark edilebilir durumdalar ve turizm bakımından da popüler mekanlar. Breisachertor ise görünüm itibariyle bir evin altında kalan kemerleri andıran yapısıyla pek ilgi çekici ve bilinirliği olan bir yapı değil. Bu sebeple fotoğraf çekilmek için turistlerin uğrak mekanı da ilk iki kapı oluyor.
Schwabentor
12. yüzyıldan kalma şehir kapılarından biri olan bu yapı, günümüze ulaşan bir diğer tarihi kapı olan Martinstor'dan biraz daha az merkezi bir yerde olsa da, söz konusu kapının ihtişamını ve üzerindeki resimleri mutlaka görmelisiniz. Bu kapının kente bakan cephesi üst kısmındaki resimde Freiburg şehrini satın almak isteyen bir tüccarın karısının, fıçılarda tutulan parayı çakıl ve kumla değiştirdiğine dair bir efsane resmediliyormuş. Ayrıca söz konusu yapıda, günümüzde müze olarak kullanılan bir kısım da mevcut. Kapının kule kısmından 50 basamaklı döner merdivenle çıkarak “Zinnfigurenklause” isimli, müze olarak işlevlendirilen bu odaya çıkabilirsiniz. Burada Baden ve çevresinin birçok döneminin önemli olayları tasvir ediliyor. Müze 2019 yılı için pazartesi hariç hafta içi 14:30 ile 17:00, hafta sonu ise 12:00 ile 14:00 saatleri arası saatlerle sınırlı olarak açıktı. Gittiğiniz tarihte güncel durumunu müzenin internet sitesinden öğrenebilirsiniz.
Ayrıca Schwabentor'un önündeki meydanda çok güzel bir çeşme, 300 yıllık bir ıhlamur ağacı ve ayrıca Almanya'nın en eski hanı var. Gasthof zum Roten Bären isimli bu han halen otel (Hotel Baren) ve restoran olarak hizmet vermekle, 12. yüzyıldan beri kesintisiz olarak faaliyet gösteriyormuş.
Ayrıca bu tarihi yapıyı ziyaret etmişken, şehre özgü konut mimarisini görmek için Schwabentor'un karşısındaki sokaklara girmenizi tavsiye ederiz. Şehrin arnavut kaldırımlı eski bir ticaret caddesi olup, 2. Dünya Savaşı sırasında gerçekleşen bombardımanda büyük ölçüde zarar görüp, sonrasında aynısına sadık kalınarak restore edilen Konviktstrasse Caddesi bu mimariyi en iyi gözlemleyebileceğiniz yerlerden biri olacaktır.
Martinstor
Kaiser – Joseph Caddesi üzerinde ve şehrin uğrak mekanlarına yakın bölgede bulunan bu kapı Schwabentor’a oranla daha ihtişamlı duruyor. Merkezi konumlu olduğu için hatıra fotoğrafı çekilmek isteyen turistlerin gözdesi de olan bu kapının önünde eskiden 12 metre genişliğinde ve 5 metre derinliğinde bir hendek varmış ve kente giriş de kapıdan açılan köprü üzerinden gerçekleşiyormuş. Şimdi tabii ki böyle bir hendek ve köprü mevcut değil. Kentin en önemli simgelerinden biri olan bu yapı tarihi birçok olaya da ev sahipliği yapmış. 1599 yılında şehirde cadı olduğu iddiasıyla öldürülen 3 kişi için, Martinstor'un iç kısmında cadı avının kurbanlarının anısına bir plaket yer alıyor. Martinstor cadı avı için anıtsal yapı olarak seçilse de, bu yapı borçlular için bir dönem hapishane olarak da kullanılmış. Bu kapı kentin ana caddesinde olduğu ve trafiği engellediği düşünülerek aslında bir ara yıkılmak da istenmiş. Neyse ki restore edilirken yapılan bir kısım değişiklik ve eklemeyle sorun çözülmüş ve yapı tüm ihtişamıyla günümüze ulaşmış. Bu kapının yanındaki diğer binalar da restore edilerek yapıyla bütünlük oluşturulmuş. Kapıyı fotoğrafladığınızda restorasyonun sağladığı bu bütünlüğü kolaylıkla fark edebiliyorsunuz. Kapının yanında restore edilen bu binalardan biri olan “Zeitung” binası da mimari güzelliğiyle görülmeye değer bir yapı. Martinstor’a mutlaka uğramanızı tavsiye ederiz. Şehrin bu tarihi yapısının üzerindeki saat ve tepe kısmındaki kuleleriyle fotoğraf çekilmek isteyenlere oldukça güzel kareler sunacaktır.
Şehrin Kapalı Pazaryeri “Markthalle”
Diğer birçok Avrupa kentinde olduğu gibi Freiburg da bir kapalı pazaryerine sahip. Ancak Markthalle’yi muadili diğer pazaryerinden ayıran temel özellik, yalnızca yöresel ürünlerin değil, dünyanın birçok ülkesine ait mutfakların sergilendiği restoranları ihtiva etmesi. Yani Markthalle’de yalnız Alman ürünlerini değil, Çin, İtalyan vs birçok mutfağa ait yemekleri tadabiliyorsunuz. Ayrıca çeşitli etkinlikler (genel olarak konser) de bu mekanda gerçekleştiriliyor. Biz burada herhangi bir restoran deneyimlemedik. Ancak her damak tadına hitap edebilecek restoranların bulunması ve alternatif sunması bakımından yemek için değerlendirilebilecek bir yer. Yine kenti ziyaret ettiğiniz zaman içerisinde gerçekleşecek etkinlikleri de kendi resmi internet sitesinden duyuruyor olması da bu mekanı cazip kılan bir diğer unsur. Freiburg gezinizden evvel https://www.markthalle-freiburg.de/ internet adresinden mekanın açık olduğu tarih ve zamanlar ile etkinliklere göz atabilirsiniz.
Freiburg Katedrali (Freiburger Münster)
Freiburg Katedrali eski şehir bölgesinin tam ortasında ve çevresindeki diğer tarihi binalar ve meydanı ile gezi planında ilk görülecekler arasında yer alıyor. Katedralin tarihi 1200’lü yıllara kadar uzanıyor, inşaatı ise yaklaşık 300 yıl sürmüş. Üzerinde saat de bulunan devasa kulesi ve kırmızı kumtaşından kaynaklı kiremit rengiyle oldukça ihtişamlı bir yapı.
Cephesindeki birçok heykelcik ve çörten (gargoy) de Katedrale oldukça farklı bir estetik katıyor. Yapıdaki 91 çörten, suyu çatılardan saçakların üzerinden yönlendirerek binadan uzak tutma görevine sahipmiş. Aynı zamanda cephedeki hayvan, insan, canavar ve diğer figürler kötülüğü kiliseden uzak tutma amacını güdüyormuş. Katedrali gezerken özellikle bu figürlere ve çörtenlere bakmanızı tavsiye ederiz. Çörtenler arasında en meşhuru “Der Hintern Entblößer” isimli çıplak serseri çörteniymiş. Biz hangi cephede olduğunu maalesef bulamadık. Umarım siz bu ünlü çörteni görürsünüz.
Katedral faal olarak dini ibadete açık. Giriş için herhangi bir ücret talep edilmiyor. Katedralin içine girdiğinizde büyük ihtimalle bir ayine denk geleceksiniz.
Münsterplatz (Katedral Meydanı) ve Çevresi
Katedrali dört bir yandan çevreleyen meydan oldukça geniş ve önemli tarihi yapıların bulunduğu bir yer. Katedralin çevresindeki bu meydanda haftanın altı günü (Pazar hariç) sabahları (13:30’a kadar) portatif olarak pazar kuruluyor. Yöresel ürünlerin tadına bakmak veya hediyelik eşya vs. almak isterseniz bu pazar yerine uğrayabilirsiniz. Yine meydanda yer alan çeşmenin etrafında veya meydana bakan kafelerde bir şeyler içip, dinlenebilirsiniz.
Bu meydanda dikkat çeken bir yapı olarak, katedralin yan giriş kapısına bakan kısımda “Historisches Kaufhaus” denilen “Tarihi Tüccarlar Salonu’nu” göreceksiniz. Kırmızı cephesi ile Freiburg'da belediye pazar idaresi işlemleri için inşaa edilen binanın tarihi 14. yüzyıla kadar dayanıyor. Bu bina bir dönem Güney Baden eyaletinin parlamento binası olarak da hizmet vermiş. Binanın Gotik tarzda kemerli pencereleri ve cumba kuleleri ile mimarisi fotoğraf çekmek isteyen turistler için de çok güzel kareler sunuyor. Meydanın sonundaki Avusturya güvenlik teşkilatının Freiburg'daki eski ana binası olarak görev yapan ve 1733’ten beri ayakta olan “Alte Wache” isimli yapı (şarap evi- restoran) ise bölgeye özgü şarapları tadarak, atıştırmalık bir şeyler yiyebileceğiniz popüler bir mekan olarak iyi bir tercih olacaktır.
Belediye Binası (Turizm Danışma Merkezi) ve New Town Hall Binası, Meydan ve Eski Adliye
Burayı iki sebepten dolayı ziyaret etmenizi öneririz. Öncelikle binalar tarihi yapısı, mimarisi ve cephe detaylarıyla tam anlamıyla bir sanat eseri. Bu güzel binaların hemen karşısında bir heykel ve çeşmenin bulunduğu küçük bir meydan ile meydanın çevresindeki kafeler güzel bir ambiyans oluşturuyor. Biz yazın gittiğimiz için göremesek de, noel pazarı da bu küçük meydanda kuruluyormuş. Yan yana bulunan bu iki binadan belediye binası kırmızı renkli olan. Diğeri ise New Town Hall Binası. Bu binaya yeni denilse de tarihi 16. yüzyıla kadar uzanıyormuş. Yani yeniliği sadece Roman ve Gotik yapılara kıyasla mimarı üslup ile alakalıymış.
Burayı ziyaret etmenizi önermemizin ikinci sebebi ise turizm danışma merkezinin burada olması. Özellikle çevre gezisi yapacakların bu noktadan alacakları bilgiler kendileri için çok faydalı olacaktır. Kara Ormanlar gezisi, çevre köyler ve trekking, hiking gibi etkinlikler için ayrı ayrı ve teferruatlı broşürler hazırladıkları için, bu noktadan gerekli tüm bilgileri edinebilirsiniz.
Ayrıca bu binaların hemen arkasında Freiburg’un eski adliye binası olarak görev yapmış olan yapıyı da buraya kadar gelmişken görmenizi tavsiye ederim. Özellikle binanın merdivenlerinin üstündeki ejderha başı şeklindeki düzenleme oldukça ilginç. Bu yapının geçmişi de 13. yüzyıla kadar gidiyormuş. Ancak 2. Dünya Savaşı'nda zarar görünce, ayakta kalan kısımları restore edilmiş.
Augustinerplatz
Augustiner Müzesi Freiburg’un en popüler müzesi olmakla, bizim gittiğimiz zaman restorasyondaydı. Müze kadar müzenin hemen yanında bulunan aynı isimli küçük meydan da özellikle öğrencilerin buluşma yeri olduğu için oldukça popüler. Meydandaki kafelerde ve merdivenlerde geç saatlere kadar vakit geçiren gençlerin çevreyi rahatsız etmemesi için belli saatten sonra meydandaki “saule der töleranz” yazısı yeşilden kırmızıya dönüyor.
Bu meydanın hemen ilerisinde, bence Freiburg’daki en güzel bira bahçesi ve restoranı olan Feierling’e ulaşacak olmanız bile meydanı görmeniz için yeterli bir sebep.
Yine Feierling’in hemen yanı başında olan Papagena Spielzeug isimli oyuncak mağazasına hediyelik eşya için uğramanızı ve onun önündeki kanal manzarasını fotoğraflamanızı tavsiye ederiz.
Freiburg Üniversitesi, Tiyatro Binası ve Meydanı
Freiburg tarihi tiyatro binasına geldiğinizde karşı tarafta Freiburg Üniversitesi'nin binalarını göreceksiniz. Yolun iki tarafında ve karşı karşıya olan bu binaların arasında yerden püskürtmeli fıskiyelerin etrafında oynayan çocukları göreceğiniz geniş bir de meydan var.
Bu meydanda eskiden bir Sinagog mevcutmuş ve Naziler tarafından yıkılmış. Şu an Nazilerin yıktığı bu Sinagog ile aynı yerde ve planda havuz bulunuyor. Hayatını kaybeden insanlar için, hayatın kaynağı suyun bulunduğu bir yapının düşünülmesi gerçekten güzel bir ayrıntı olmuş.
Kara Ormanların Başlangıcı ve Schlossberg
Füniküler hattına gitmek için Martinstor’a sırtınızı dönün ve Bertoldsbrunnen'den (Kaiser-Joseph-Strasse üzerindeki soyut atlı heykel) geçerek Europaplatz'daki zafer anıtına doğru yürüyün. Europaplatz’a geldiğinizde sağ tarafa Leopolderig Caddesi üzeinden 5 dakikalık bir yürüyüşle Stadtgarten Freiburg’a (park) ulaşacaksınız. Füniküler hattı işte bu park içerisinde yer alıyor.
Biz daha az yorucu olsun diye Kara Ormanlar bölgesinin başlangıcı sayılan bu yere çıkmak için füniküler hattını kullandık, ancak inişte yürümeyi tercih ettik. Siz isterseniz yürüyerek de çıkabilirsiniz. Schwabentor’un orada nispeten daha az yokuşlu olan bir yol mevcut.
Eğer füniküleri tercih ederseniz tek durak olarak ulaşacağınız iniş yerinde şehir manzaralı bir kafe-restoran bulunuyor. Burada bir şeyler yiyerek veya içerek manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.
Fünikülerden indikten sonra ana yol ve hemen tepeye doğru çıkan birçok patika göreceksiniz. Biz aslında hangi yolu tercih edeceğimizi bilmiyorduk. Ancak yürüyüş yapan bir grubun fünikülerin hemen karşısında tepeye doğru çıkan bir patikayı tercih ettiğini görünce onların peşine takılarak biz de tepeye kadar çıktık. İyi ki de çıkmışız. Zira çıktığımız tepede şehrin ünlü manzara seyir yapısı olan kule bulunuyormuş. Çelik konstrüksiyon olan bu yapıya dönen merdivenlerle ulaşıyorsunuz ve en üstteki seyir terasında, arkanız Kara Ormanlar olmak üzere, karşınızda eski şehir bölgesi ve Freiburg Katedrali’nin olduğu bir manzara ile karşılaşıyorsunuz. Freiburg’u çepeçevre görebileceğiniz bu kuleden bakıldığında Wiehre semtinin güzelliğini de yakalamış olacaksınız.
Biz manzaranın tadını çıkardıktan sonra, kuleden inip geriye doğru yürüyerek çim bir meydana ulaştık. Bu meydanın ilerisinde ormanlık alana girmeye niyetlenince de, bundan sonrasını kaybolmamak için google map uygulamasını da açarak, tamamen içgüdüsel bir şekilde önümüzdeki ilk patikadan içeri doğru girdik. Kara Ormanların başlangıcı olsa da bu bölgede bazı kısımlar o kadar sık ağaçlıydı ki açıkçası bir iki kez kaybolup geriye dönüp başka patikalara da saptık. Yaklaşık olarak 3 saatlik yürüyüşümüzün ardından yine google map yardımıyla şehre inebileceğimiz bir yol keşfederek geri döndük.
Bu patikalarda yürürken aslında trekking, hiking yapmak isteyenler için hazırlanan tabelalarla da karşılaştık. Yine profesyonel dağcıların olduğu bir grup da gördük.
Yukarıda belirttiğim üzere, girdiğimiz patikaların bazılarında parkur vs bilgilendirme tabelaları da bulunuyordu. Bu yüzden bizim yaptığımız gibi içgüdüsel değil, Belediye binasından alacağınız bilgilendirme formu vasıtasıyla veya bilen bir grup ile birlikte bu bölgede yürürseniz kaybolma riskinizi azaltarak daha doğru bir iş yapmış olursunuz. Ancak bizim şehirde yaşayıp doğaya hasret kalmış bünyelerimize bu kaybolmalar bile ayrı bir heyecan ve neşe kattı.
Freiburg’da Sosyal Hayat
Biz Freiburg’u yazın ziyaret ettik. Gözlemlediğimiz kadarıyla sosyal hayat yukarıda da belirtmiş olduğumuz üzere, Kaiser – Joseph Caddesi üzerinde şekilleniyor. Bu cadde üzerine alışveriş merkezleri ve Alman firmalarına ait ünlü dükkanlar bulunuyor. Zaten eski şehir bölgesinin ana arteri olduğu için, siz de alışveriş yapmak için bu caddeyi kullanabilirsiniz. Günlük ihtiyaçlarınızı ise Lidl ve Aldi isimli zincir marketlerden karşılayabilirsiniz.
Daha butik dükkan ve kafeler ise bu caddeyi kesen sokakların içerisinde bulunuyor. Arnavut kaldırımlı bu tarihi sokaklardaki bu butik kafe ve dükkanların bazılarının önünde, yerde küçük kare taşlarla yapılmış resimler göreceksiniz. Eskiden dükkanların önüne yapılan işi gösterir olarak konulan bu işleme taşların bulunduğu dükkanların bazılarının halen o işle meşgul olduğunu görmek güzel bir duygu. Örneğin önündeki taşta çanta işlemesi olan bir dükkan halen çantacı olarak faaliyet gösteriyor.
Genellikle öğrencilerin gittikleri mekanlar ile turistlere yönelik yerler şehrin en canlı kısmını oluşturuyor. Bu bakımdan bira bahçeleri (özellikle eski şehir bölgesinde Feierling ile Wiehre semtindeki Wodan Halle) birşeyler yiyip, içerek vakit geçirmek için oldukça tercih edilen yerler.
Yine gündüzleri Katedral ve çevresi oldukça canlı. Öğrencilerin tercih ettikleri buluşma yeri olarak, Augustinerplatz ile yine şehirdeki diğer yerlere göre biraz daha uygun fiyatlı olarak öğrencilerin bir başka tercihi olan UC Cafe ve çevresi gece hareketli bölgeler. Ayrıca şehrin tarihi yerlerinden Martinstor’un çevresinin de oldukça hareketli bir bölge olduğunu belirtelim.
Biz Kara Ormanlar bölgesi odaklı dolaşmayı tercih ettiğimiz için fünikülerin bulunduğu yerdeki hariç, şehirdeki parklara uğramadık. Ancak eski şehir bölgesinde içerisinde “Colombischlössle Freiburg” isimli arkeoloji müzesinin de bulunduğu Colombi Park isimli bir park bulunuyor. Yine tren istasyonundan bakıldığında eski şehir bölgesinin tamamen zıt tarafında ortasında bir göletin de olduğu See Park isimli oldukça büyük bir park da bulunuyor.
Freiburg İçin Yemek Tavsiyeleri
Öncelikle domuz eti ve alkol hassasiyetiniz mevcutsa Freiburg’da herhangi bir zorluk yaşamayacağınızı belirtelim. Zira Almanya’nın her yerinde olduğu gibi burada da Türk nüfusu oldukça fazla. Bunun doğal sonucu olarak da Türklerin işlettiği bir çok restorana şehrin çeşitli yerlerinde rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Ancak böyle hassasiyetleriniz bulunmuyorsa biz Freiburg için sizlere Alman yemeklerini tavsiye edeceğiz.
İlk olarak tavsiye edeceğimiz mekan Feierling olacak. Gündüz vakti ağaçların altında masalarıyla bu yerin yalnızca bira bahçesi olduğunu düşünseniz de, hemen yolun karşısında kendi biralarını da yaptıkları tarihi bir mekanda akşamları da restoran olarak hizmet veren bir yer burası. Gündüz vakti özellikle çok popüler olan bira bahçesi kısmında yer bulmakta zorlanabilirsiniz. Bu popülerliğin sebebini Almanların klasik atıştırmalıklarını tattığınızda daha iyi anlayacaksınız. Müdavimlerini özellikle mekanın kendi yapımı bira ve sosislerini yerken göreceksiniz. Tabii bira bahçesinin menüsü bunlardan ibaret değil. Buranın bretzel ve salataları da oldukça popüler.
Akşamları ise tarihi mekanda hizmet veren restoranın içinde bira yapımında kullanılan mekanizma ilginç bir ambiyans sunuyor. Restoran kısmında şinitzel dahil olmak üzere, klasik Alman yemeklerinin tamamını bulabileceksiniz.
Diğer popüler bir diğer mekan yine klasik Alman yemeklerini yiyebileceğiniz Martinsbrau isimli yer. Burası da yine kendi yapımı biralarını müdavimlerine sunuyor. Konumu itibariyle Martinstor’un hemen yanında olması da burayı turistler için cazip kılıyor. Şehrin popüler tatlı mekanı olan Kolben Cafe de bu restoranın hemen yan tarafında olduğu için yemeğinizi yedikten sonra güzel bir kahve eşliğinde kara orman pastanızı da aynı sokakta yiyebileceksiniz.
Tatlı için tavsiyelere başlamışken kentin tarihi pastanesi Gmeiner’e de uğramanızı öneririz. Kolben Cafe'ye göre biraz daha pahalı olsa da, bu tarihi mekanda da yine bölgeye özgü kara orman pastasını tadabilir, diğer tatlılarla birlikte isterseniz Alman çikolatalarının da tadına bakabilir veya hediyelik olarak da bunları satın alabilirsiniz.
Tatlılardan sonra tekrar yemek yiyebileceğiniz yerlere dönersek, tarihi bir mekanda hizmet vermese de özellikle akşam vakti yoğun olarak gençlerin takıldığı ve biraz daha uygun fiyatlarıyla popüler mekan olan UC Cafe de Martinstor’a yakın konumuyla cazip bir mekan. Burada Alsas Loren bölgesinin tüm kentlerinde popüler olmasına rağmen, bu bölgede yer alan Freiburg’da nedense pek bulamayacağınız bir lezzet olan, bazılarının bizim lahmacunumuza benzettiği bir yiyeceği, “flammkuchen’i” (tarte flambée) deneyebilirsiniz.
Yine şehrin aynı bölgesinde yer alan Schlappen isimli tarihi mekan, hem klasik alman yemek ve atıştırmalıklarıyla, hem de otantik pub havasıyla akşamları oldukça popüler bir yer. Burada da flammkuchen yiyebilirsiniz.
Et odaklı Alman yemeklerini dini, kültürel sebeplerle veya etten sıkıldığınız için yemek istemezseniz, bu takdirde size özellikle vejeteryan/vegan yemekler yapan bir cafe/restoran önermek isterim. Adelhaus Bio - Restoran - Cafe isimli bu mekan, altstadt bölgesinde olmasına rağmen ana arterin hemen arkasında kaldığı için pek de turistik olmayan, genel olarak yerel halkın geldiği lezzetli organik yiyecekleri bulabileceğiniz bir yer. Yalnızca yemek yemek için değil, tatlı bir şeyler atıştırmak, kiliseye bakan ve yanından geçen su kanalının (bächle) da olduğu o güzel bahçesinde bir şeyler içmek için de buraya uğrayabilirsiniz.
Fiyatlar ise genel olarak makul seviyede. Burada yemek için ödeyeceğiniz ücret, yemeğin tartılmasıyla hesaplanıyor. Yani içeride açık büfe olarak sunulan yemeklerden istediğiniz kadarını alıp, sonrasında tabağınızın tartımıyla bulunan gramaj üzerinden ödeme yapıyorsunuz. Dolayısıyla porsiyon büyüklüğüne göre ödeyeceğiniz ücreti kendiniz belirliyorsunuz.
Freiburg İçin Otel Tavsiyesi
Aslında otel tavsiyesinden ziyade bu konuda genel bir bilgilendirme yapmayı tercih ederim. Freiburg tarihi kent merkezi yukarıda söylediğimiz üzere çok büyük bir alanı kapsamıyor. O sebeple günübirlik olarak şehrin önemli yerlerini gezebiliyorsunuz. O yüzden yalnızca eski şehir bölgesini gezmek için geldiyseniz, konaklama çok elzem bir ihtiyaç değil. Ancak burada kalmayı tercih edecekseniz, tren istasyonundan eski şehir bölgesine ulaşımın kısa bir mesafe olması dolayısıyla bütçenize uygun bir oteli bu bölgeden başlayarak rahatlıkla bulabilirsiniz. Yine eski şehir bölgesine 4 ayrı tramvay hattı sefer yaptığı için, şehrin biraz dışında dahi olsa tramvayla ulaşım kolaylığı sağlayan herhangi bir otel de tercih edilebilir. Biz daha önce de başka kentlerde konaklamayı tercih ettiğimiz Motel One isimli zincir otelde karar kıldık. Bu otel Kaiser-Joseph Caddesinin hemen karşısında (Europaplatz'da) ve oldukça iyi bir konumda yer alıyor. Her ne kadar ücrete kahvaltı dahil olmasa da, sunduğu standartlar ve temizliği ile otelden genel olarak mennun kaldığımızı söyleyebilirim. Dediğim gibi kısa bir araştırma ile alternatif birçok otel bulmak mümkün.
Feriburg İçin Diğer Notlar
Freiburg'a gidip çevre gezisi yapmak isteyenler için Titisee Gölü ve çevresindeki köyler oldukça popüler. Bu geziye ilişkin planlarınızı Belediye Binasındaki turizm danışma bürosundan edineceğiniz broşürle yapabilir, yine oradaki görevliye de danışabilirsiniz. Ayrıca yazının giriş kısmında bahsettiğimiz Freiburg'a toplu ulaşım ile yaklaşık bir saat mesafede bulunan Euro Park isimli eğnece parkına gidebilirsiniz. Heidelberg'e gitmek için bindiğimiz Flixbus dahi bu parkın yanında mola vererek yolcularını indirdi. Ulaşım için yine turizm danışma bürosuna sorabilirsiniz. Bildiğim kadarıyla Avrupa'nın en büyük ikinci eğlence parkı olan bu parkın giriş ücreti yaklaşık 50 euro ve gün boyu içeride katılacağınız tüm aktiviteler ücretsiz oluyor. Parka gittiğinizde göreceğiniz üzere burası da oldukça popüler, o sebeple kalabalıktan kaçmak için hafta içinin tercih edilmesi daha mantıklı olabilir.
Güncelleme Tarihi: 24 Ağustos 2021, 12:56